Kategoriler
Kur'an ayeti

Korkarak ve umarak O’na dua edin

A'raf 7/56
A’raf 7/56

Dua, âdâbına riâyet ederek kulun ihtiyaçlarını Rabbinden istemesidir. Dua, mü’minin istinatgâhı ve kulluğun özüdür. Allah’ın huzuruna arzedilen bütün dualara icâbet olunur ve bunlar bir bir kabul edilir. Zira Rabbimiz: “Bana dua edin, size cevap vereyim” (Mü’min 40/60) buyurur. Ancak duanın kabul edilmesi için Allah Teâlâ’nın razı olacağı bir ihlas, samimiyet, gönül kırıklığı, tazarru ve niyaz halinde yapılmalıdır. Bağırıp çağırmak, emreder gibi istemek doğru değildir. Bu sebeple burada bize Rabbimize yalvara yakara, gizlice, için için, azabından korkarak ve rahmetini umarak dua etmemiz emredilmektedir. Bu hususta haddi aşanları Allah’ın sevmediği ihtarı yapılırken; güzel işler yapan, yaptığı işi güzel yapan, daima iyilik peşinde olan, her türlü bozgunculuktan uzak duran ihsan sahiplerinin Allah’ın rahmetine erecekleri müjdesi verilir.

Ebu Mûsâ el-Eş‘ârî’nin naklettiği şu hadise duada takınılması gereken edebi açıklar:

Biz Allah Resûlü (s.a.s.)’le beraber bir gazada bulunuyorduk. İnsanlar yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar. Peygamberimiz:

“ Ey insanlar! Kendinize acıyın; siz sağıra veya burada olmayana dua etmiyorsunuz. Bilakis siz işiten, bilen ve sizinle beraber olana dua ediyorsunuz” buyurdu.” (Buhârî, Tevhid 9; Müslim, Zikir 44-45)